-
1 diğer taraftan
( öte yandan) andererseits -
2 diğer taraftan
adv. on the other hand, conversely, moreover, otherwise* * *on the other hand -
3 diğer taraftan
li aliyê din -
4 ama diğer taraftan
conj. but then -
5 diğer
-
6 diğer
п друго́й, ино́й; про́чийdiğer adamlar — ины́е лю́ди
diğer biri — не́кто друго́й, ино́й
diğer bir şekilde — в друго́й фо́рме
diğer bir tarzda — в друго́м ви́де
diğer tabirle — други́ми слова́ми
diğer taraftan — с друго́й стороны́
-
7 on the other hand
diğer taraftan -
8 on the other hand
diğer taraftan* * *diğer taraftan -
9 heto bîn ra
diğer taraftan--------diğer yandan -
10 از سوی ديگر
diğer taraftan, öte yandan -
11 (on the one hand) ... on the other hand
(an expression used to introduce two opposing parts of an argument etc: (On the one hand) we could stay and help you, but on the other hand, it might be better if we went to help him instead.) (bir taraftan...,) diğer taraftan...English-Turkish dictionary > (on the one hand) ... on the other hand
-
12 (on the one hand) ... on the other hand
(an expression used to introduce two opposing parts of an argument etc: (On the one hand) we could stay and help you, but on the other hand, it might be better if we went to help him instead.) (bir taraftan...,) diğer taraftan...English-Turkish dictionary > (on the one hand) ... on the other hand
-
13 conversely
-
14 moreover
adv. bundan başka, dahası, üstelik, bir de, diğer taraftan* * *bundan başka* * *adverb (also; what is more important: I don't like the idea, and moreover, I think it's illegal.) üstelik, ayrıca -
15 otherwise
adv. yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla————————conj. yoksa, bunun dışında, aksi halde* * *aksi halde* * *1) (in every other way except this: She has a big nose but otherwise she is very good-looking.) bunun dışında2) (doing, thinking etc something else: I am otherwise engaged this evening.) başka şekilde -
16 but then
ama diğer taraftan, ama sonra, yine de* * *ama sonra -
17 andererseits
andererseits adv diğer taraftan, öte yandan -
18 öte yandan
( diğer taraftan) andererseits -
19 andrerseits
öte yandan, diğer taraftan;einerseits..., \andrerseits... bir yanda(n)..., bir yanda(n)... -
20 demgegenüber
demgegenüber ['---'--] advbuna karşılık (olarak); ( andererseits) öte yandan, diğer taraftan
- 1
- 2
См. также в других словарях:
mürur — is., esk., Ar. murūr 1) Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma 2) Geçip gitme 3) Sona erme Birleşik Sözler mürur tezkeresi … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUDAREBE — (Darb. dan) Döğüşme, vuruşma. * Bir taraftan sermaye diğer taraftan emek ile kurulan ticaret şirketi. (O.L … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂLEM-İ KEVN Ü FESAD — Cismani âlem. Bir taraftan vücuda gelip, diğer taraftan da harab olan fâni âlem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hazine — Devletten ayrı bir kişilik oluşturmamakla beraber, bir taraftan bütçenin uygulanmasına ilişkin işlemleri, diğer taraftan da kamu gelir ve giderlerinin zaman olarak uygunluğunu sağlayan merkezi örgüt; Maliye Bakanlığı ve maliye dairelerinden… … Hukuk Sözlüğü
öte yandan — zf. Diğer taraftan, başka bir yönden, karşılık olarak Öte yandan da bir siyasi grup, başka cinsten bir faaliyete geçmiş görünüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAMUS — Şiddetli emir. * Süngü ile vurup, ucunu diğer taraftan çıkarmak. * Karnındaki yavrusu belli olmayan deve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIYAR-I TAĞRİR — Âkitlerden birinin diğer taraftan aldatılarak bir malı gabn ı fâhiş ile satmasından veya satın almasından dolayı satış muamelesini fesh hususunda muhayyer olmasıdır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAKALLÜB — Bir taraftan diğer tarafa dönmek. * Bir halden başka bir hale değişmek. * Başka kalıba girmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük